Türk siyasetinin önemli isimlerinden biri olan Sırrı Süreyya Önder, hayatını kaybetmesinin ardından TBMM’de düzenlenen bir törenle anıldı. Anma programı, dostları, ailesi ve siyasi arkadaşlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Önder, siyasi kariyeri boyunca barış, insan hakları ve demokrasi mücadelesiyle tanınmış bir isimdi. Bu anma etkinliğinde, onun fikirlerinin ve mücadelelerinin nasıl bir miras bıraktığı konuşuldu.
1963 yılında Tunceli'de doğan Sırrı Süreyya Önder, üniversite yıllarında siyasete ilgi duymaya başladı. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda eğitim aldıktan sonra, sahne sanatlarıyla ilgili birçok projede görev aldı. 1990'ların sonlarına doğru siyasete daha aktif olarak katılan Önder, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) gibi partilerin kurucu isimleri arasında yer aldı. Özellikle 2011 yılındaki genel seçimlerde HDP'den milletvekili seçilmesi, onun siyasi hayatında bir dönüm noktası oldu.
Önder, meclisteki görev süresi boyunca barış süreçlerine destek verdi, insan hakları ihlallerine karşı durdu ve toplumsal adalet taleplerini yüksek sesle dile getirdi. Onun bu duruşu, birçok kişi tarafından takdir edildiği gibi, bazıları tarafından eleştirildi. Ancak ne olursa olsun, Sırrı Süreyya Önder, yaşamı boyunca bir özgürlük savunucusu oldu ve bu özelliğiyle hatırlanmaktadır.
TBMM’de düzenlenen anma töreninde, Sırrı Süreyya Önder’in hayatına dair birçok hatıra paylaşıldı. Eski dostları, birlikte çalıştıkları arkadaşları ve ailesi, Sırrı’nın mücadelesini ve kişiliğini anlatan anekdotlar sundular. Törende milletvekilleri, Sırrı Süreyya Önder’in bıraktığı mirası yaşatmak için gerekli adımların atılması gerektiğini vurguladılar. Ayrıca, onun insani değerlere verdiği önemin altı çizildi.
Anma programında yapılan konuşmalarda, Sırrı’nın hayatına dair birçok duygu dolu an gözler önüne serildi. Onun yalnızca bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir dost, bir aile ferdi ve bir insan hakları savunucusu olduğunu belirten konuşmacılar, Sırrı Süreyya Önder’in hayatının ilham verici bir hikaye olduğunu ifade ettiler. Anma sırasında duygu dolu anların yaşanması da dikkat çekti; Sırrı’nın dostları gözyaşlarını tutmakta zorluk çektiler.
Sonuç olarak, TBMM’de düzenlenen bu anma etkinliği, Sırrı Süreyya Önder’in hayatını ve mücadelesini yad etmek ve ona vefa göstermek adına önemli bir fırsat sundu. Herkes tarafından sevilen ve saygı duyulan bir şahsiyet olan Önder, hem Türk siyaseti hem de toplumsal mücadelenin unutulmaz bir parçası olarak kalacaktır. Anma programında yapılan konuşmalar, Sırrı Süreyya Önder’in anısını yaşatmak için gelecekteki adımların atılması gerektiğini bir kez daha hatırlattı.