Genç yaşta başladığı bir hobi, hayatının kursunu değiştirdi. Cengiz Yılmaz, ilk olarak öğrenmeye başladığı babasının tutkulu olduğu el yapımı ahşap oyuncak yapımına olan ilgisini zamanla bir mesleğe dönüştürdü. "Babamdan bulaşan bir hastalık" dediği bu tutku, onu yalnızca bir zanaatkar değil, aynı zamanda girişimci bir birey haline getirdi. Cengiz'in hikayesi, birçok genç için ilham kaynağı olmasının yanı sıra, hobi ve meslek arasındaki ince çizgiyi de gözler önüne seriyor.
Cengiz, çocuk yaşlarda babasıyla birlikte atölyeye girdiğinde, eline bir alet almanın ne olduğunu bilmiyordu. Ancak gün geçtikçe babasının elinden çıkan ahşap oyuncaklara hayranlık duymaya başladı. “Resmi olarak bir eğitimim yoktu. Her şeyi babamdan öğrendim,” diyor. Babası, emekli bir marangozdu ve ahşap oyuncaklar yaparak ek gelir sağlamak için uzun yıllar bu işi sürdürmüştü. Cengiz, babasıyla geçirdiği her anın değerli olduğunu ve bu anların onun kariyerinin temellerini attığını ifade ediyor.
Hobisi, Cengiz’in okul hayatında da kendini hissettirdi. Arkadaşları için oyuncaklar yaparak bu süreci eğlenceli hale getiren Cengiz, zamanla okul etkinliklerinde de yer almaya başladı. Bu süreç; yeteneklerini geliştirmesi, özgüven kazanması ve çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde yer alması için bir fırsat haline geldi. Arkadaşlarının ve öğretmenlerinin hayranlık ve destek dolu bakışları, onun yeni bir hayat kapısını açtığını fark etmesine yardımcı oldu.
Üniversiteye başladığında, Cengiz el yapımı ahşap oyuncak yapımında kendisini daha da geliştirmek için çeşitli kurslara katıldı. Bu kurslar onun teknik bilgilerini artırmanın yanı sıra, yaratıcı bakış açısını da genişletti. "Yoğun ders programım arasında atölye çalışmalarını yürütmek zor olsa da, bu süreçte en çok keyif aldığım anları yaşadım," diyor. Cengiz, üniversite eğitiminin ardından sektördeki yenilikleri takip ederek kendi tarzını geliştirmeyi başardı.
Mezun olduktan sonra, el yapımı oyuncaklarını online platformlarda satışa sunmaya karar verdi. Başlangıçta küçük bir kitleye ulaşan Cengiz, zamanla sosyal medya etkisi sayesinde geniş bir müşteri portföyü oluşturmaya başladı. “İlk siparişimi almayı beklerken içimdeki heyecanı unutamıyorum,” diyor. Online satış platformlarında Cengiz’in adı hızla duyulmaya başladı ve ürünleri büyük bir beğeni topladı. Cengiz, yeni tasarımlar üretmek, müşteri taleplerini karşılamak ve işini büyütmek için sürekli kendini geliştirmeye devam etti.
Birçok insan için el yapımı ürünlerin özgün olduğuna ve duygusal bir bağ oluşturduğuna inanan Cengiz, sosyal medya hesaplarında bu ürünlerin ardındaki hikayeleri paylaşıyor. “Hobi olarak başladığım işim, bana hem bir meslek hem de hayatımı değiştiren bir tutku oldu,” diyor. Cengiz’in hikayesi, ilham dolu bir başarı öyküsü olarak birçok genç girişimciye ışık tutuyor. Kendi ayakları üzerinde duran bir birey olmanın ne demek olduğunu gösteren Cengiz, şimdi kendi işini kurmuş ve kendi markasını oluşturmuş durumda.
Cengiz Yılmaz’ın hikayesi; tutkunun, azmin ve ailenin desteğinin başarılı bir kariyere dönüşebileceğinin somut bir örneği olarak dikkat çekiyor. "Babamdan bulaşan bir hastalık" dediği bu sevda, Cengiz'in yaşamında unutulmaz izler bırakırken, aynı zamanda gelecekte yapacaklarının da temellerini atmış durumda. Her genç gibi, zorluklarla yüzleştikçe ona güç veriyor ve yeni fırsatları değerlendirmesi için cesaretlendiriyor. Cengiz, tüm gençlere şöyle sesleniyor: “Hobilerinizi asla bırakmayın; belki de en büyük başarılarınız burada gizlidir.”