Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 9 Mayıs'ta Rusya'nın başkenti Moskova’da gerçekleştirilecek "Zafer Günü" kutlamalarına katılmak üzere yaptığı ziyaretle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bu tarihi olay, İkinci Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği'nin Nazi Almanyası’na karşı elde ettiği zaferin kutlandığı bir gün olarak her yıl geniş bir coşkuyla kutlanmakta. Bu yıl, uluslararası ilişkiler alanında dikkat çeken bazı gelişmelerin gölgesinde gerçekleşecek "Zafer Günü" kutlaması, hem Rusya hem de Çin için stratejik bir anlam taşıyor.
Şi Cinping’in Rusya ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleşmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. 2023 yılı itibarıyla Çin ve Rusya, birçok alanda, özellikle ekonomik ve askeri işbirliği konularında sıkı bir işbirliği içerisindeler. Şi, ziyaretinde Putin ile gerçekleştireceği görüşmelerde, uluslararası platformlarda karşılıklı destek ve dayanışma vurgusu yapmayı planlıyor. Bu noktada, iki ülkenin Batı'ya karşı geliştirdiği ortak stratejilerin de pekiştirilmesi hedefleniyor.
Özellikle son dönemde Batılı ülkelerle yaşanan gerginlikler, Çin ve Rusya'nın daha yakın bir müttefiklik ilişkisi geliştirmesini teşvik etti. Özellikle Ukrayna krizi sonrasında Rusya’ya uygulanan yaptırımların ardından, Çin’in Rusya’yla daha yakın ilişkiler geliştirmesi, uluslararası kamuoyunda dikkat çeken bir durum. Şi ile Putin’in gerçekleştirecekleri görüşmede, enerji, ticaret ve askeri alanda iş birlikleri üzerine odaklanmaları bekleniyor.
“Zafer Günü” kutlamaları, sadece Rusya'da değil, dünya genelinde de ilgiyle takip ediliyor. Bu törenler, Rusya'nın askeri gücünü sergilediği ve savaş tarihindeki zaferini anımsattığı bir platform olarak önem arz ediyor. Aynı zamanda, ülkeler arasındaki jeopolitik güç dengelerini de gözler önüne seriyor. Çin’in bu kutlamaları desteklemesi, uluslararası sahnede ne denli güçlü bir mesaj vermek istediğinin bir göstergesi. Bunun yanında, Pekin’in Moskova’ya olan desteği, Batı ülkeleri tarafından dikkatle izleniyor ve endişelerle karşılanıyor.
Şi’nin Rusya ziyareti, aynı zamanda iki ülkedeki kamuoyunun dikkatini de çekiyor. İlişkilerin geliştirilmesi yönündeki adımlar, halk arasında iki ülkenin birbirine olan bağlılığının pekişmesine yol açabilir. Bu tür uluslararası kutlamalar, ülkelerin güçlerini gösterdiği ve ulusal kimliklerini pekiştirdiği anlar olarak kabul ediliyor. Bu açıdan, Pekin’in Moskova’ya olan ilgisi, kültürel ve politik anlamda güçlü bir mesaj taşıyor.
Sonuç olarak, Çin Devlet Başkanı Şi’nin Rusya ziyareti, uluslararası ilişkilerde önemli gelişmelere gebe olabilir. İki ülke arasındaki bağların güçlenmesi, hem bölgesel dinamikleri hem de küresel güç dengesini etkileyebilir. Rusya'nın "Zafer Günü" kutlaması, sadece İkinci Dünya Savaşı'nın bir anma günü değil, aynı zamanda global stratejik işbirliklerinin de bir yansıması olarak tarihe geçecek. Şi ve Putin'in liderliğindeki bu yeni dönem, gelecekte dünya politikasında yeni sayfalar açabilir.