Ülkemizde her yıl dört gözle beklenen bayram tatili, ülke genelinde sevinç, hoşgörü ve bir araya gelme vesilesi olarak kutlanırken, ne yazık ki bu yıl bayram döneminde meydana gelen trafik kazalarıyla birlikte acı bir bilanço ortaya çıktı. Ramazan Bayramı’nın ilk günü itibarıyla başlayan olağan tatil yoğunluğu, tüm yurtta büyük bir hareketliliğe neden oldu. Ancak bu neşeli atmosfer, yolda karşılaştığımız trajik olaylarla gölgelendi ve tatilin anlamı kayboldu.
Bayram tatili, insanların sevdikleriyle bir araya gelme isteği ve uzun yola çıkma hazırlıklarını beraberinde getiriyor. Yıllardır bayram döneminde yaşanan trafik kazalarının önüne geçmek için bütün kurumlar el birliğiyle çeşitli tedbirler alıyor. Ancak tüm bu önlemlere rağmen bu yıl, bayram süresince meydana gelen trafik kazaları sonucunda toplamda 72 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Bu sayının üzücü olduğu kadar düşündürücü olduğunu da belirtmek gerekiyor. Yetkililer, kazalara sebep olan faktörlerin başında sürücü dikkatsizliğinin, aşırı hızın ve yorgunluk faktörlerinin geldiğine dikkat çekiyor.
Trafik kazalarının başlıca nedenleri arasında, bayram yolculuklarında genellikle uzun yola çıkarak yorgun düşen sürücülerin, özellikle de kontrolü kaybetmelerinin yanı sıra alkollü sürüş ve sıklıkla dinlenme aralarının verilmemesi de sıralanıyor. Uzmanlar, ne olursa olsun yola çıkmadan önce mutlaka dinlenilmesi, güvenirliğin ve dikkatli olmanın öncelikli kural olduğunu vurguluyor. Özellikle bayram döneminde herkesin yola çıkmayı planlayabileceği göz önüne alındığında, hem sürücüler hem de yolcular açısından sefer öncesi gezintilerin dikkatli planlanması gerektiği açıkça ortada. Güvenli sürüş teknikleri, her sürücünün hayatında ele alması gereken temel yetkinlikler arasında bulunuyor.
Bayramlar, yalnızca sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz zamanlar değil, aynı zamanda toplum bilincinin her bireyde var olmasını gerektiren önemli günlerdir. Yaşanan üzücü trafik kazaları sadece bireylerin kayıplarını değil, ailelerini, dostlarını ve bütün toplumu etkileyen bir olgudur. Bu nedenle, toplumsal bir sorumluluk ve bilinç içerisinde trafik kurallarına uymak, hem kendimiz hem de diğerleri için hayat kurtarıcı olabilir.
Emniyet Genel Müdürlüğü, bayram tatilinde meydana gelen kazaların ardından yaptığı açıklamada, sürücülerin dikkatli olmaları ve yola çıkmadan önce yeterli dinlenme sağlamaları konusunda defaatle uyarılarda bulundu. Bayram öncesinde düzenlenen trafik denetimlerinin ve alınan diğer önlemlerin, yolda yaşanan bu trajik olayların önlenmesine katkı sağlaması beklenmesine rağmen, yeterince etkili olamadığı bir kez daha ortaya çıktı.
Sonuç olarak, bayram tatilinin sunduğu huzur, güvenli ve dikkatli geçirildiğinde anlam kazanır. Ailelerimizin, sevdiklerimizin ve toplumumuzun huzur ve mutluluğu için bu konuda yeterince bilinçli ve sorumlu davranmalıyız. Çünkü yaşamın her anı değerlidir ve hiç kimse, sevdiklerinden mahrum kalmayı göze alamaz. Bayramlar, kutlanması gereken özel günlerdir, ancak bu günlerin anlamını koruyarak, trafik kurallarına uymalı ve sevdiklerimizle birlikte sağlıklı bir bayram dönemi geçirmeliyiz.