Antalya, Türkiye’nin güney sahilinin en gözde tatil beldelerinden biri olarak tanınırken, geçtiğimiz günlerde yaşanan bir doğal felaket, bu güzel şehrin sakinlerini derinden etkiledi. Sadece 45 dakika süren yoğun bir dolu yağışı, kente adeta bir felaket getirdi. 30 Ekim 2023 tarihinde başlayan dolu, kısa sürede hayatı durma noktasına getirdi. Tarım alanları, araçlar ve evler, dolunun yarattığı tahribatla doldu taşarken, birçok kişi yaşadığı zor anları gözyaşlarıyla anlattı.

Dolu Yağışının İlk Belirtileri

Antalya'nın merkezine ilk olarak sabah saatlerinde başlayan aniden gelen yağmur ile birlikte dolunun habercisi olan bulutlar belirmeye başladı. İlk başta hafif başlayan yağmur, kısa sürede etkisini artırarak dolu şeklinde yağan yağışa dönüştü. Saatler ilerledikçe dolunun yoğunluğu arttı ve şehirdeki birçok bölgedeki kamusal alanlar, tarım arazileri ve balkonlar beyaza bürünmeye başladı. Vatandaşlar, cep telefonlarıyla aniden bastıran dolu yağışının görüntülerini kaydetmeye çalışırken, birçok kişi panik içinde evlerinin güvenli bölgelerine sığınmaya çalıştı.

Dolu ile Mücadele ve Sonrası

Dolu yağışı sırasında, birçok kişi dışarıda mahsur kaldı. Bazı vatandaşlar araçlarında sıkışıp kalırken, diğerleri ise dükkanlarını kapatmak için son bir çaba gösterdi. Özellikle tarımsal faaliyetler süren alanlarda büyük zararlar meydana geldi. Dolu, tarım ürünlerine ciddi şekilde zarar verirken, çiftçiler büyük kayıplarla karşı karşıya kaldı. Antalya'nın Elmalı, Kumluca, Finike gibi bölgelerinde büyük hasar gören alanlar, yerel yönetimleri devreye soktu. Hasar tespit çalışmaları başlamış olsa da, birçok çiftçinin maddi olarak ne kadar kayba uğradığı henüz tam olarak bilinmiyor.

Antalya’da yaşayan bazı vatandaşlar, dolu yağışı sırasında yaşadıkları korku dolu anları gözyaşlarıyla anlattı. "Bir anda her şey bembeyaz oldu, sanki bir hayal gibi görünüyordu. Hiç beklemediğimiz bir felaketle karşılaştık." diyen bir kadın, dolunun hızla etkisini artırmasıyla birlikte yaşadığı korkuyu dile getirdi. Diğer bir vatandaş ise, “Aracımın camları kırıldı, zamanında sığınabileceğim bir yere ulaşamadım. Gerçekten çok korkunçtu.” sözleriyle yaşadığı kabusu anlattı. Bu tür olayların doğal felaketler olarak kabul edilse de, birçok insan için maddi kayıpların yanısıra psikolojik etkileri de uzun süre devam edecek gibi görünüyor.

Hava durumu uzmanları, dolu yağışlarının artmasının sebebinin iklim değişikliği ile doğrudan bağlantılı olduğunu vurgularken, Antalya'daki etkilerinin de artan sıcaklıklarla birlikte önümüzdeki yıllarda daha da sık görülebileceğini belirtiyor. Yerel yönetim ve tarım bakanlığı, dolunun verdiği zararın etkilerini en kısa sürede değerlendirmek ve çiftçilere destek olmak için harekete geçti. Ancak bu gibi doğal afetlerin her zaman önlenemeyecek durumlar olduğunu unutmamak gerekiyor.

Sonuç olarak, Antalya'da sadece 45 dakika süren dolu felaketi, birçok hayatı olumsuz etkiledi. Bu üzücü olay, iklim değişikliği ve doğal felaketlerin ne denli etkili ve yıkıcı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Antalya'nın bu felaketten nasıl etkileneceği ve gelecekte bu tür olaylarla nasıl başa çıkacağı, hem vatandaşlar hem de yetkililer için önemli bir konu haline gelecek. Dolu felaketi sonrası yaşananları unutmamak ve benzer olaylara karşı hazırlıklı olmak, bu tür acı deneyimlerin yaşanmaması için atılacak en önemli adım olacaktır.